Veikta Latvijā pirmā sirds transplantācija bērnam

bitcoin , 2008 senesinde Satoshi Nakamoto olarak adlandırılan kişi ya da kişiler tarafından, teknik yazı ile beraber, uçtan uca elektronik ödeme sistemi şeklinde yayımladılar. Bu şekilde Bitcoin adlı kripto para, merkezsizleştirilmiş, diğer kişilerin müdahalelerine karşı koruma altına alınmakta olan bir sanal para birimi haline geldi. 2009 senesinde ise halka açık bir şekilde, açık ağ konumunda kullanıma açılmış oldu. Bu şekilde ilk kripto para birimi şeklinde, 1. Nesil blockhain olarak isimlendirilmiş oldu. Dağıtık bir yapı içerisinde olmasından ötürü, oldukça kısa bir süre içerisinde, günümüzdeki finansal düzenlere karşı oldukça büyük bir yükseliş yakalamaya başladı. Bitcoin ağı içerisinde yer alan işlemlerin takibi yapılabilirken, kim tarafından yapıldığını bulmak imkansızdır. Bu şekilde blockhain ağı içerisinde onaylanmış olan işlemler zincir yapılarından ötürü geri döndürülemeyerek değiştirilmesi mümkün değildir. Herhangi bir düzenleme ya da kontrole sahip olmasından ötürü, oldukça yüksek meblalara kadar yükselmiştir. Bitcoin adlı bu kripto para biriminin yükselmesinden sonrasında ise, birçok para birimi de piyasa içerisinde çıkmaya başlamıştır. Bu para birimleri de, alt coin olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Bu alternatif kripto paralar yaratılışında, çeşitli noktalar içerisinde birçok özelliklerde olması ile rekabet avantajlarından faydalanılarak, yeni birçok market çeşidini de ortaya çıkarmıştır. Bu farklılıklara üretilmekte olan para birimleri, blockhain alt türleri olarak da örneklendirmesi yanlış olmayacaktır. Bitcoin alım ve satım ile alakalı bilgiler için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Kamu kurumları içerisinde önceden alımların tüm hepsi kadrolu bir şekilde gerçekleştirilmekteydi. Ancak birçok olayın yaşanması ile beraber kamu içerisinde kadrolu olarak statü oldukça azaldı ve açıktan olan tüm atamalar, genel olarak sözleşmeli kamu personelleri olarak yapıldı. Şu anda ise, kamu içerisinde kadrolu bir şekilde faaliyet göstermek için, merkezi yerleştirme olarak adlandırılmakta olan atama ile atanma işlemleri gerçekleştirilmesi gerekiyor. Açıktan atamaların genel olarak hepsi, sözleşmeli bir personel şeklinde istihdam edilebilmektedir. Kadrolu ve sözleşmesi memurları kıyasladığımızda, kadrolu kişileri izin hakları çok daha fazladır. Örnek verecek olduğumuzda, kadrolu olan memur çalışanlar, eşlerinin izinlerinde 10 gün izin alma haklarına sahip iken, sözleşmeli kişilerde bu hak 3 gün olmaktadır. Evlilik durumlarında ise kadrolu bir şekilde memurlara 7 günlük olarak izinler sağlanmakta iken, sözleşmeli personeller için bu durum yine 3 gün olarak yapılmaktadır. Bu durumların hepsi doğum durumları ile alakalı olarak da aynı şekilde işlemektedir. Kamu kurumları içerisinde belli yükselme sınavlarında da, kadro sahibi memurlar, görevde iken yükselme sınavlarına giriş sağlayabilir ilen, sözleşmeli olarak yer alan kamu personelleri, görevde iken yükselme sınavlarına girme hakları bulunmamaktadır. Bu şekilde kadrolu ve de sözleşmeli olarak yer alan memurların oldukça fazla farkları bulunur. Bu nedenle de insanlar kamuda çalışırken sözleşmeli çalışmak yerine kadroda yer almak için oldukça fazla çaba sarf etmektedir.

Tv Ünitesi